Ağlamak istiyorum bağıra bağıra. Haykırarak belki de. Neden bilmiyorum? İçim dolu galiba, ama nereye dökeceğim bu içimdekileri hiç bilmiyorum. Neye, kime doluyum onu da bilmiyorum. Eskiden böyle olmazdı. Kalemimde bende...
Dertler derya olmuş biz artık sandal bile değiliz. Bir parça tahta bilemedin ağaç kavuğu. E tamam deryanın ortasındayız da bize soran oldu mu yüzmeyi seviyor musun diye! Onu bunu bırakın...
Bazen çevremizdekileri tanımadığımızı hissederiz. Çok değişik değil mi? Sanki kocaman bir maskeli balodayız. Yüzüne bakıyorum derken maskesi düşüveriyor ellerine. Düşen maskesine üzülüyor musun, seviniyor musun sen de anlamıyorsun. Aslında üzücü...
İlk hayal kırıklığınızı hatırlıyor musunuz? Benim pek uzak değil daha geçenlerde yaşandı. Kırıklarım hala yerlerde. Toplamaya da cesaretim yok, bakmaya da. Siz ne yaptınız bilmiyorum ama ben tepkisiz kaldım. Işık...
İnsanın bir şeyler yaşaması ve bu duyguyu adlandıramaması ne kadar da zormuş. Bilmiyordum. Yeni öğrendim, saçma bir şekilde öğrendiğime memnunum. Hangi olayların hangi olaylara gebe alacağını çözememek çok büyük bir...