Kodlar ve Manipülasyon Hayatımızı Etkiliyor mu?
İnsan davranışları, psikolojisi, bir insanın içinde yaşadığı ve kendi kendine vermiş olduğu iç savaşı tanımlayabilmek ve anlayabilmek oldukça güç. Hayatımızı şekillendiren ve bizi aslında düşüncelerimizin ve korkularımızın esiri yapan ise bir şekilde dış çevre tarafından farkında olmadan bizlere işlenen yargılar sonucu ortaya çıkan kodlar. İnsanlar güvenilmezdir, para kötü bir şeydir, aşk yoktur, yapamam, başaramam ve daha birçok korku bizi hapseder ve adım atmamızı engeller.
Aslında biz esiri olduğumuz düşüncelerimizle hareket ettikçe gözümüze bir perde iner ve bir süre sonra olaylara hep aynı açıdan bakmaya başlamışızdır artık. Çünkü geniş bakabilme özelliğimiz bu kodlar sayesinde körelmiştir. Bizim tek bir doğrumuz vardır belki de insanların güvenilmez olduğu, aldattığı ya da kötü bir dünya da yaşadığımız gibi düşünceler.
Bu durumda kaosu (karmaşa ve karışıklığı) hayatımıza çeker ve kendimizi çaresiz yıpranmış ve mutsuz hissederiz. Elimiz kolumuz bağlanmış gibidir. Kısır döngünün arasında gidip gelirken kendimize bir çıkış kapısı aramaya başlarız. Belki de kendimize edindiğimiz rol model yanlıştır. Ya da etrafımızda rol model olarak sürekli gördüğümüz, bizim seçmediğimiz ama hep onları gördüğümüz için ister istemez benimsediğimiz rol modellerin davranışları yanlıştır. Rol model; anne, baba, abla, abi, teyze, arkadaş herhangi bir yakımınız olabilir. Kendinize örnek aldığınız ya da sıklıkla birlikte yaşamış olduğunuz insanların davranışlarını gözlemlemekte fayda var. Daha sonrasında ise kalıplarımızdan ve yargılarımızdan küçük adımlarla kurtulmaya başlamamız gerekiyor. Belki istemeden de olsa manipülasyonlara ve yönlendirmelere tıpkı beynimize işlenen kodlarda olduğu maruz kalmaya devam ediyoruzdur. Manipülasyon; başkalarının algılarını, düşünme ve davranışlarını karşı tarafa hissettirmeden değiştirme çabası olarak tanımlanıyor. Bu oldukça tehlikeli bir davranıştır ve tıpkı kodlarda olduğu gibi sizi tamamıyla ele geçirebilir. Tüm bunlardan hasar almadan ya da en az hasarla kurtulabilmek için kişinin kendisini ve çevresini iyi tanıması ve gözlemlemesi gerekir. Her şey kendini tanımakla başlıyor aslında. En basitinden bu düşünceler aslında bana mı ait? Neden böyle hissediyorum, neden böyle düşünüyorum gibi sorular sormak ve zarar göreceğimizi hissedeceğimiz anda karşı tarafa gerekli müdahaleyi yapmak gerekiyor. Daha sonrasında ise okları kendimize çevirmek ve acaba ben isteyerek ya da istemeyerek etrafımdaki kişilere aynı şekilde davranıyor olabilir miyim diye sormak gerekiyor. Çünkü neyi öğreniyorsak, başka bir deyişle neye daha çok maruz kalıyorsak o şekilde davranmamızın muhtemelliği de o derece artıyor.